Sunday, January 31, 2010

Confessions of an Economic Hit Man -


`Bir ulusu fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır. Birisi kılıçla, diğeri BORÇLA.` John Adams(1735-1826)
Ölmüş olan John böyle diyor.
Bir de hayatta olan John`un dedikleri var, John Perkins.
John Perkins, Chas T. Main şirketi eski Şef Ekonomisti ve `Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları` kitabının yazarı.

Elime sesli ve görüntülü bir mesajı ulaştı.
Konuşma İngilizce.

Türkçesi şöyle:

Biz, EKONOMİK TETİKÇİLER, küresel imparatorluğun yaratılmasında gerçekten sorumlu olanlarız ve birçok farklı şekilde çalışırız...
Belki de en sık kullanılanı, öncelikle şirketlerimize uygun kaynakları olan ÜLKELERİ bulur ve gözümüzü üstlerine dikeriz, PETROL gibi.
Ardından DÜNYA BANKASI veya onun kardeşi başka bir organizasyondan O ÜLKEYE büyük bir KREDİ ayarlarız, fakat PARA asla gerçekte O ÜLKEYE gitmez. PARA O ÜLKE yerine O ÜLKEDE projeler yapan kendi şirketimize gider.
Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar...
Bizim şirketlere ilaveten, O ÜLKEDEKİ birkaç zengin insanın kâr sağlayacağı şeyler...
Bunlar toplumun çoğunluğuna yaramaz...
Yine de insanlar, yani BÜTÜN ÜLKE bu BORCUN altına sokulur...
Bu BORÇ ödeyemeyecekleri kadar büyüktür ve bu da planın bir parçasıdır.
BORÇLARINI GERİ ÖDEYEMEZLER...
***
`Ardından, biz EKONOMİK TETİKÇİLER, gidip onlara deriz ki:
Dinleyin... Bize bir sürü BORCUNUZ var....
BORCUNUZU ÖDEYEMİYORSUNUZ...
O zaman petrolünüzü (veya her neyiniz varsa) şirketimiz için oldukça UCUZA SATIN!
ÜLKENİZDE askeri üs kurmamıza izin verin veya askerlerimizi desteklemek için dünyanın bir yerine asker gönderin. Mesela Irak`a, (Afganistan`a, Lübnan`a)...
Veya bir dahaki BM seçiminde bizimle oy verin...
***
`Elektrik şirketlerini ÖZELLEŞTİRİRİZ...
Suları ve kanalizasyon sistemlerini ÖZELLEŞTİRİRİZ...
Ve ABD şirketlerine veya diğer çok uluslu şirketlere SATARIZ...
Bu mantar gibi biten bir şeydir ve çok tipiktir.
IMF ve DÜNYA BANKASI bu şekilde çalışır.
O ÜLKEYİ BORCA sokarlar ve bu öyle büyük bir BORÇTUR ki ÖDENEMEZ...
Ardından YENİDEN BORÇ teklif edersiniz ve daha fazla FAİZ ÖDERLER...
Koşullara bağlı veya iyi yönetim talep edersiniz...
Aslında bu onların kaynaklarını SATMALARINI sağlar.
Buna sosyal hizmetler, bazen eğitim hizmetleri de dahildir.
Adli sistemlerini, sigorta sistemlerini yabancı şirketlere SATARIZ.
Bu İKİLİ-ÜÇLÜ-DÖRTLÜ BİR DARBEDİR!`
***
Sonuç sorusu: Ne dersiniz, satılan `O ÜLKE` sizin ülkeniz mi, `TÜRKİYE` mi?!.
http://www.tumgazeteler.com/?a=4573061


About This Book

"Although unconscious, deceived, and - in many cases - self-deluded, these players were not members of any clandestine conspiracy; rather, they were the product of a system that promotes the most subtle and effective form of imperialism the world has ever witnessed."

"Economic hit men,"

John Perkins writes,
"are highly paid professionals who cheat countries around the globe out of trillions of dollars. Their tools include fraudulent financial reports, rigged elections, payoffs, extortion, sex, and murder."

"That is what we EHMs do best: we build a global empire. We are an elite group of men and women who utilize international financial organizations to foment conditions that make other nations subservient to the corporatocracy running our biggest corporations, our government, and our banks. Like our counterparts in the Mafia, EHMs provide favors. These take the form of loans to develop infrastructure—electric generating plants, highways, ports, airports, or industrial parks. A condition of such loans is that engineering and construction companies from our own country must build all these projects. In essence, most of the money never leaves the United States; it is simply transferred from banking offices in Washington to engineering offices in New York, Houston, or San Francisco."

Despite the fact that the money is returned almost immediately to corporations that are members of the corporatocracy (the creditor), the recipient country is required to pay it all back, principal plus interest. If an EHM is completely successful, the loans are so large that the debtor is forced to default on its payments after a few years. When this happens, then like the Mafia we demand our pound of flesh. This often includes one or more of the following: control over United Nations votes, the installation of military bases, or access to precious resources such as oil or the Panama Canal. Of course, the debtor still owes us the money—and another country is added to our global empire."


Emekli casus: "Danışmanlar ajan!"NSA`de "ekonomik tetikçi" olarak görev yapan emekli ajan, son Dubai krizi dahil, pek çok krizin aslında birer operasyon olduğunu iddia etti.

Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları` isimli çalışmasıyla tüm dünyada büyük yankı uyandıran yazar John Perkins, Dubai`de yaşanan son finansal çalkantının ekonomik bir operasyonu çağrıştırdığını söyledi. Sabah`ın sorularını cevaplandıran Perkins, ekonomik krizlerin tesadüfen ortaya çıkmadığına dikkat çekerek, `Dubai`de yaşananlar bunun ne kadar doğru olduğunu bir kere daha gösterdi. Bu krizle birilerinin ciddi kazanç sağladığını düşünüyorum` dedi. Birleşik Arap Emirlikleri`ndeki prensliklerin bir bölümünün ABD`de bir bölümünün de İngiltere`de ciddi paralar kaybettiğini hatırlatan Perkins, `Krize bu perspektifle bakıldığında operasyondan kimin kazançlı çıktığı daha iyi anlaşılacaktır` yorumunu yaptı. Ekonomik tetikçilerin hedef olarak gelişmekte olan ülkeleri seçtiğinin altını çizen Perkins, `Bence sırada zengin petrol ve doğalgaz yataklarına sahip İran, dünya kobalt rezervlerinin önemli bir bölümünü elinde bulunduran Kongo ve önemli bir geçiş noktası olan Honduras var` diyerek ilgili ülkelerin yöneticilerini de uyardı.

ERDOĞAN DOĞRU(!) OLANI YAPIYOR ( Kendine gore dogru olani!!!)
Başbakan Erdoğan ve kurmaylarının IMF ile anlaşmaması gerektiğini savunan Perkins, `IMF`nin bizatihi kendisi ekonomik tetikçidir. Bu nedenle Türk liderler siyasi açıdan bağımsız kalmak istiyorlarsa IMF ile anlaşma imzalamasınlar` önerisinde bulundu.

`Danışmanlar aslında ajan`

ESKİ bir Ulusal Güvenlik Ajansı(NSA) ajanı olan John Perkins, `Ekonomik Tetikçi` kavramını ilk açıklayan kişi. Perkins, `Ekonomik Tetikçilerin` ABD şirketlerinin çıkarlarını korumak için uluslararası finansal kurumları (IMF, Dünya Bankası, kredi derecelendirme kurumları, danışmanlık şirketleri) kullanan yani ekonomik istihbarat operasyonları için zemin hazırlayan kişiler olduğunu açıkladı.Gelişmekte olan ülkeleri büyük altyapı yatırımları kurmaları için teşvik eden danışmanların aslında ajan olduğunu söyleyen Perkins, `Bu ihalelerin en önemli şartı işlerin krediyi açan ülkenin mühendislik ve inşaat şirketlerine verilmesidir. Böylece hem paralar asla ABD`den asla çıkmaz ve ülke sürekli baskı altında tutulur` diyor.

John Perkins kimdir?
1945`TE New Hampshire`de dünyaya geldi. Boston Üniversitesi`nden mezun olduktan sonra kaderin de yardımıyla Amerikan`ın en önemli istihbarat birimlerinden biri olan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) tarafından keşfedildi. 1968 yılında NSA tarafından `ekonomik tetikçi` olarak yetiştirildi. Perkins 1980`e kadar Amerikan istihbarat örgütleri tarafından yönlendirilen danışmanlık şirketlerinde ekonomist, kıdemli ekonomist, bölge sorumlusu ve başkan yardımcısı gibi sıfatlarla çalıştı. 2004 yılında yayımladığı ` Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları` isimli kitabı çalışması Amerika`da uzun süre çok satanlar listesinde yer aldı.

No comments: