Thursday, May 28, 2009
Guney Avustralya Adalet ve Cok Kulturlu Isler Bakaný Michael Atkinson'un 19 Mayýs 2009 tarihinde, POE tarafýndan duzenlenen sozde Pontus soykýrýmýnýn 90. yýldonumu etkinligi sýrasýnda Selanikte yaptýgý talihsiz konusmanýn metni asagidadir.
http://en.sae.gr/
The Bell of Pontos calismasi icin Filon Ktenithis tarafindan kaleme alinarak yeni nesillerin yok edilenlerden hayatta kalanlarin acisi ve travmasini anlamalari icin bu yazi ele alindi.Binlerce yil Anadolu topraklarinda yasamis insanlarin Osmanli Turkleri tarafindan yok edilisi planlanmis idi fakat butun bunlari Turk devleti hala kusumsemekyerek onemsememektedir. Bugun buraya gelmeden once siginmaci Ponstoslari kucaklayan Eski Yunanlilarin merkezi Selanikdeki Aya Sofya meydanindaydim. Selanikde Almanlar isgalciler tarafindan tasfiye edilen Warsaw, Krakow, Sarajevo veya hatta Selanikdeki yerli Yahudilerden cok Osmanli ve Mustafa Kemalin yolundan giden taraftarlarinca planli bir sekilde Anadoludan silinen, surgun edilen binlerce siginmaci Pontosu hurmetle andik.
Bugun burada erkek, kadin ve cocuk magdurlarin anisina onlari anmak-onurlandirmak icin sizlerleyim ve onlarin hatiralari icin sizin icin dua ediyor, sizinle agliyorum.
Guney Avustralya basbakani Mike Rannnin ve arkadasim Avustralya Pontos Dernekleri baskani Haralambos Tavlaridisin da selamlarini iyi dilekleriniz size iletmek isterim. 30 Nisan 2009 da gecen yuzyilimizin ilk ceyreginde vuku bulmus Anadoluda katliama ugrayanlarin ruhlarinin anisina saygiyla once Osmanli devleti tarafindan daha sonra Mustafa Kemal tarafindan 1915-1923 yillari arasinda Ermeni, Helen, Suryani ve diger Hiristiyan azinliklarin Anadoludaki yokedilislerini insanliga karsi islenmis en buyuk kiyim olarak taninmasi icin Parlementoya onerge sundum. Inaniyorum ki bizim parlementomuzun girisimi Helen Cumhuriyetinden sonra disaridaki ilk plartlementodur.
Avustralyadaki Turkiye cumhuriyetinin kritize etmesine ragmen( elcilige ragmen ) bunu yaptigimdan dolayi cok memnunum ve bazilarinin itirazlarina ve geri adim atmami istemelerine ragmen bunu yapmayacagim ve sesiz kalmayacagim.
Bu resmi kararim itifak ile gecti. Eger Parlementerlerden herhangibiri Turkiyenin resmi goruslerine yonelik olarak ikna edilmis olsalar dahi konusacak cesaretleri yoktu. Bugun Hellasdaki( Eski Yunanistan) Pontos (Birligi) Federasyonunun davetlisi olarak Guney Avustralyalilarin adina saygilarimi odemek adina ve yasadigim Guney Avustralyalilarin cogunun adina ve Hiristiyan olduklari icin oldurulen 353 bin Eski Yunan Pontoslarinin ve tarihin karanlik sayfalarinin mirasina sahip cikmak icin burada bulunmakdayim..
Bugun dunyanin diger ucu olan Avustralyada yasayan Pontoslar ve Pontianlar yeni hayatlarini basarili bir sekilde surduruyorlar; kendilerine ait dernekleri, kulupleri, kafeteryalari, dayanisma kuruluslari, kiliseleri, bakkallari, futbol kulupleri var.. atalari nasil dans ediyorlarsa onlar da oyle dans ediyorlar. Cogu akademisyen , Anadoludaki Hiristiyan azinliklardan Osmanli rejimine karsi olan tum azinliklarin planli bir sekilde imha edildikleri konudsunda hemfikirler.
Cogu Eski Yunan Ermeni, Suryani politik, dini ve kulturel liderler 23 Nisan 1915 de Istanbulda tutuklandilar ve oldurulduler. Yarim milyondan fazla Pontos Helen Yunanistana kacti.
Kucuk Asyadaki(Anadoludaki) 3000 bin yillik Helen medeniyeti ve tarihi, Helenzm zorlu sinav gecirdi. Bir cok insan kasaba ve koylerinde olduruldu, oturduklari yerlerden uzaklara, Suriye collerindeki kamplarina gitmek uzere olum yuruslerine maruz kaldilar buna cogu zaman Beyaz Katilami adi verildi.
Bu olum yurusu Thea Haloun Not Even My Name: Benim Adim Dile Degil itina yazilmis bu kitapda tam bir gerceklik icinde tum yonleriyle okunabilir. Oldurulmeyen Eski Yunan Ermeni, Suryani erkekleri Osmanli ordusuna bildirilerek silahlari alinip ozel calisma taburlarina konuldu.Cogu olene kadar calisti, ya da ise yaramayacak hale gelenler olduruldu. Kalan yasli kadinlar ve cocuklar zorlanarak Islam dinini secmeleri icin zorlandilar Turk olarak yetistirildiler, evde bakici olarak kullanildilar, zorla irzlarina gecildi ya da oldurulduler.
Bu yoketme yuzyillik Osmanlinin Anadolu yarimadasindaki Avustralya taburunun Geliboluya cikartma yaptigi gunun arifesinde gerceklesmistir.
Oh Avustralyali askerler 25 Nisanda Gelibolu yarimadasini gecebilselerdi dunyanin bu kismi simdi nasil olurdu?
Birinci Dunya Savasinda bizim askelerimiz Chunk bayirini Mustafa Kemalin askerlerine karsi savundular, hedeflerini gorebiliyorlardi, 1918 yerine 1915 de ve Osmanli Turkiyesi savasi disi birakilabilirdi.
Ancak Anzaklar savas bolgesindeki Yunan koylulerinin ve, Yunan devletinin Lemnos uzerinden yardimina ragmen Dardanale ulasamadilar ve 1915 in sonunda geri cekildiler. Avusytalyali olmayanlarin anlamasi mantiken zor olabilir ama Avustralya ulusal bilinci Gelibolu yarimadasinda dogdu.
Avustralyadaki akademisyenlere ve esir alinan Avustalyali askerlerin ifadelerine gore Turkler tarafindan Hiristiyan azinliklara uygulanan katliama tanik oldular.
Avustralyadaki akademik arastirmacilar savas arsivleri uzerinde calismalar yapiyorlar ve devamli bir sekilde Turklerin esir aldigi Avustralyalilar tarafindan sahit olunan bu katliamlar uzerindeki yeni bulgulara erisiyorlar.
Bugun, cok kulturlu Avustralyada 100,000 Postos Heleni uyum icinde yasiyorlar. Avustralyali oldular. 1958 de Guney Avustralya Pontos kardesligi kuruldu ve bu yurt disinda kurulan en eski Pontos organizayonudur. Adelaide sehrindeki Pontoslarin cogu uzun yillardir evime gelirler ve onlarla cok iyi zaman geciririm onlarin cogu birinci nesil Pontoslar ve anavatanlarina surgun gelenlerin daha sonraki nesilleridirler. En cok ilgimi ceken ve beni heyecanlandiran ise 4. nesil Pontoslar bile, kahramanlarini, dillerini, inanclarini kulturlerini tanitmaya devam ediyorlar. Onlar bizler gibi gunumuzun Turklerine dusmanlik beslemiyorlar, Burada Ayeea Sofeea meydaninda toplanan hepimiz gibi 90 yil once yasanan trajedinin taninmasini istiyoruz. Uzlasmanin taninmasina onculuk edecek olan bu girisimlerden , misafirperverlikten dolayi ve toplantiyi duzenleyenlere tum kalbimle tesekkur ederim.
Ustun bir mirasin arkasindan gelen yasadigimiz gerceklerle yuzlesmekden hoslanmayanlarin ve parlementodaki meslektaslarimin baska buyuk Pontos calismasini referans almalarini diliyorum. Leonithas Yusonithis said: Xirunthito imin o lurinx, un epiluthometha soo o patrios Ponteea yee. (N: Pontus lehçesinde olugu için anlamý anlasýlamamaktadýr) Simdi hepbirlikde Selanikden AVustralyaya kadar yanmakda olan Pontos ruhunu sondurmeden dunyanin her bircok yerindeki evlerimizde ve kalbimizde biraz daha canlandiralim.
Simdi bizimle olmayanlar icin; Oh, Lordumdan onlar icin ebedi istirahat diler ve onlari ihsan eylemesini diler ebediyen nur icinde kalmalarini dilerim
http://en.sae.gr/
The Bell of Pontos calismasi icin Filon Ktenithis tarafindan kaleme alinarak yeni nesillerin yok edilenlerden hayatta kalanlarin acisi ve travmasini anlamalari icin bu yazi ele alindi.Binlerce yil Anadolu topraklarinda yasamis insanlarin Osmanli Turkleri tarafindan yok edilisi planlanmis idi fakat butun bunlari Turk devleti hala kusumsemekyerek onemsememektedir. Bugun buraya gelmeden once siginmaci Ponstoslari kucaklayan Eski Yunanlilarin merkezi Selanikdeki Aya Sofya meydanindaydim. Selanikde Almanlar isgalciler tarafindan tasfiye edilen Warsaw, Krakow, Sarajevo veya hatta Selanikdeki yerli Yahudilerden cok Osmanli ve Mustafa Kemalin yolundan giden taraftarlarinca planli bir sekilde Anadoludan silinen, surgun edilen binlerce siginmaci Pontosu hurmetle andik.
Bugun burada erkek, kadin ve cocuk magdurlarin anisina onlari anmak-onurlandirmak icin sizlerleyim ve onlarin hatiralari icin sizin icin dua ediyor, sizinle agliyorum.
Guney Avustralya basbakani Mike Rannnin ve arkadasim Avustralya Pontos Dernekleri baskani Haralambos Tavlaridisin da selamlarini iyi dilekleriniz size iletmek isterim. 30 Nisan 2009 da gecen yuzyilimizin ilk ceyreginde vuku bulmus Anadoluda katliama ugrayanlarin ruhlarinin anisina saygiyla once Osmanli devleti tarafindan daha sonra Mustafa Kemal tarafindan 1915-1923 yillari arasinda Ermeni, Helen, Suryani ve diger Hiristiyan azinliklarin Anadoludaki yokedilislerini insanliga karsi islenmis en buyuk kiyim olarak taninmasi icin Parlementoya onerge sundum. Inaniyorum ki bizim parlementomuzun girisimi Helen Cumhuriyetinden sonra disaridaki ilk plartlementodur.
Avustralyadaki Turkiye cumhuriyetinin kritize etmesine ragmen( elcilige ragmen ) bunu yaptigimdan dolayi cok memnunum ve bazilarinin itirazlarina ve geri adim atmami istemelerine ragmen bunu yapmayacagim ve sesiz kalmayacagim.
Bu resmi kararim itifak ile gecti. Eger Parlementerlerden herhangibiri Turkiyenin resmi goruslerine yonelik olarak ikna edilmis olsalar dahi konusacak cesaretleri yoktu. Bugun Hellasdaki( Eski Yunanistan) Pontos (Birligi) Federasyonunun davetlisi olarak Guney Avustralyalilarin adina saygilarimi odemek adina ve yasadigim Guney Avustralyalilarin cogunun adina ve Hiristiyan olduklari icin oldurulen 353 bin Eski Yunan Pontoslarinin ve tarihin karanlik sayfalarinin mirasina sahip cikmak icin burada bulunmakdayim..
Bugun dunyanin diger ucu olan Avustralyada yasayan Pontoslar ve Pontianlar yeni hayatlarini basarili bir sekilde surduruyorlar; kendilerine ait dernekleri, kulupleri, kafeteryalari, dayanisma kuruluslari, kiliseleri, bakkallari, futbol kulupleri var.. atalari nasil dans ediyorlarsa onlar da oyle dans ediyorlar. Cogu akademisyen , Anadoludaki Hiristiyan azinliklardan Osmanli rejimine karsi olan tum azinliklarin planli bir sekilde imha edildikleri konudsunda hemfikirler.
Cogu Eski Yunan Ermeni, Suryani politik, dini ve kulturel liderler 23 Nisan 1915 de Istanbulda tutuklandilar ve oldurulduler. Yarim milyondan fazla Pontos Helen Yunanistana kacti.
Kucuk Asyadaki(Anadoludaki) 3000 bin yillik Helen medeniyeti ve tarihi, Helenzm zorlu sinav gecirdi. Bir cok insan kasaba ve koylerinde olduruldu, oturduklari yerlerden uzaklara, Suriye collerindeki kamplarina gitmek uzere olum yuruslerine maruz kaldilar buna cogu zaman Beyaz Katilami adi verildi.
Bu olum yurusu Thea Haloun Not Even My Name: Benim Adim Dile Degil itina yazilmis bu kitapda tam bir gerceklik icinde tum yonleriyle okunabilir. Oldurulmeyen Eski Yunan Ermeni, Suryani erkekleri Osmanli ordusuna bildirilerek silahlari alinip ozel calisma taburlarina konuldu.Cogu olene kadar calisti, ya da ise yaramayacak hale gelenler olduruldu. Kalan yasli kadinlar ve cocuklar zorlanarak Islam dinini secmeleri icin zorlandilar Turk olarak yetistirildiler, evde bakici olarak kullanildilar, zorla irzlarina gecildi ya da oldurulduler.
Bu yoketme yuzyillik Osmanlinin Anadolu yarimadasindaki Avustralya taburunun Geliboluya cikartma yaptigi gunun arifesinde gerceklesmistir.
Oh Avustralyali askerler 25 Nisanda Gelibolu yarimadasini gecebilselerdi dunyanin bu kismi simdi nasil olurdu?
Birinci Dunya Savasinda bizim askelerimiz Chunk bayirini Mustafa Kemalin askerlerine karsi savundular, hedeflerini gorebiliyorlardi, 1918 yerine 1915 de ve Osmanli Turkiyesi savasi disi birakilabilirdi.
Ancak Anzaklar savas bolgesindeki Yunan koylulerinin ve, Yunan devletinin Lemnos uzerinden yardimina ragmen Dardanale ulasamadilar ve 1915 in sonunda geri cekildiler. Avusytalyali olmayanlarin anlamasi mantiken zor olabilir ama Avustralya ulusal bilinci Gelibolu yarimadasinda dogdu.
Avustralyadaki akademisyenlere ve esir alinan Avustalyali askerlerin ifadelerine gore Turkler tarafindan Hiristiyan azinliklara uygulanan katliama tanik oldular.
Avustralyadaki akademik arastirmacilar savas arsivleri uzerinde calismalar yapiyorlar ve devamli bir sekilde Turklerin esir aldigi Avustralyalilar tarafindan sahit olunan bu katliamlar uzerindeki yeni bulgulara erisiyorlar.
Bugun, cok kulturlu Avustralyada 100,000 Postos Heleni uyum icinde yasiyorlar. Avustralyali oldular. 1958 de Guney Avustralya Pontos kardesligi kuruldu ve bu yurt disinda kurulan en eski Pontos organizayonudur. Adelaide sehrindeki Pontoslarin cogu uzun yillardir evime gelirler ve onlarla cok iyi zaman geciririm onlarin cogu birinci nesil Pontoslar ve anavatanlarina surgun gelenlerin daha sonraki nesilleridirler. En cok ilgimi ceken ve beni heyecanlandiran ise 4. nesil Pontoslar bile, kahramanlarini, dillerini, inanclarini kulturlerini tanitmaya devam ediyorlar. Onlar bizler gibi gunumuzun Turklerine dusmanlik beslemiyorlar, Burada Ayeea Sofeea meydaninda toplanan hepimiz gibi 90 yil once yasanan trajedinin taninmasini istiyoruz. Uzlasmanin taninmasina onculuk edecek olan bu girisimlerden , misafirperverlikten dolayi ve toplantiyi duzenleyenlere tum kalbimle tesekkur ederim.
Ustun bir mirasin arkasindan gelen yasadigimiz gerceklerle yuzlesmekden hoslanmayanlarin ve parlementodaki meslektaslarimin baska buyuk Pontos calismasini referans almalarini diliyorum. Leonithas Yusonithis said: Xirunthito imin o lurinx, un epiluthometha soo o patrios Ponteea yee. (N: Pontus lehçesinde olugu için anlamý anlasýlamamaktadýr) Simdi hepbirlikde Selanikden AVustralyaya kadar yanmakda olan Pontos ruhunu sondurmeden dunyanin her bircok yerindeki evlerimizde ve kalbimizde biraz daha canlandiralim.
Simdi bizimle olmayanlar icin; Oh, Lordumdan onlar icin ebedi istirahat diler ve onlari ihsan eylemesini diler ebediyen nur icinde kalmalarini dilerim
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment